TikTok Silinen Videoları Geri Getirme

TikTok silinen videoları geri getirme mümkün mü, nasıl yapılır gibi sorularınız varsa bu rehber tüm sorularınıza cevap olacaktır.

TikTok’ta silinen videoları geri getirme özelliği maalesef bulunmamaktadır. Bu nedenle, yanlışlıkla silinen videoları kurtarmak için TikTok platformunda doğrudan bir seçenek bulunmamaktadır.

TikTok Silinen Videoları Geri Getirme Yöntemleri

  • TikTok albümünü kontrol edin.
  • Google Fotoğraflar’dan kurtarma
  • iCloud’dan kurtarma


Bugün dünyanın en popüler sosyal medya uygulamalarından biri olarak bilinen TikTok, videoların öne çıktığı bir platformdur. Bu popülerlikten siz de faydalanmak istiyorsanız her şeyden önce videolarınıza güvenmelisiniz ama yoğun çaba sarf ederek hazırladığınız videoları yanlışlıkla silerseniz bütün emeğiniz boşa gidebilir.

Endişelenmenize gerek yok, sizi bu durumdan kurtaracak yöntemler yukarıdadır. Bunların nasıl uygulanacağını ise aşağıdan öğrenebilirsiniz.

TikTok Albümünü Kontrol Etme

TikTok gibi uygulamalara yüklediğiniz videolar, genellikle varsayılan olarak galerideki TikTok albümüne kaydedilir. Bu nedenle, eğer bir videoyu yanlışlıkla sildiyseniz, Android işletim sistemli telefonlarda “Galeri” uygulamasını, iPhone’larda ise “Fotoğraflar” uygulamasını açarak TikTok albümünü bulabilir ve silinen videoyu orada bulabilirsiniz.

Bu yöntem, videoları silmeden önce galeride TikTok albümüne kaydeden kullanıcılar için geçerlidir. Ancak, bazı durumlarda telefon ayarları veya TikTok uygulaması güncellemeleri nedeniyle videolar doğrudan galeriye kaydedilmeyebilir veya TikTok albümü görüntülenemez hale gelebilir.

Silinen Videoyu Google Fotoğraflar’dan Kurtarma

Eğer Android işletim sistemli bir akıllı telefon kullanıyorsanız ve Google Fotoğraflar uygulamasının yedekleme özelliğini açtıysanız, TikTok videolarınız zaten otomatik olarak Google Fotoğraflar’a yedeklenir. Bu durumda, silinen TikTok videolarınızı Google Fotoğraflar’dan kurtarabilirsiniz.

  • Google Fotoğraflar uygulamasını açın.
  • Hesap kısmına girin.
  • Yedekleme ve senkronize etme seçeneğine göz atın. Bu seçenek etkinse silinen videoları kurtarabilirsiniz.
  • Sol kısımdaki menüye dokunun.
  • Çöp kutusuna gidin.
  • Kurtarmak istediğiniz videoları seçip geri yükleme simgesine basın.

Silinen videoyu geri yüklediniz. Şimdi onu bir kez daha TikTok’a yükleyebilirsiniz.

iCloud’dan Kurtarma

iCloud, iPhone kullanıcıları tarafından yaygın olarak kullanılan bir yedekleme aracıdır ve iCloud’un yedekleme özelliği etkinse, silinen TikTok videolarınızı iPhone’da kurtarmanız mümkün olabilir. Aşağıdaki adımları izleyerek iCloud yedeklemesinin etkin olup olmadığını kontrol edebilir ve silinen videolarınızı kurtarabilirsiniz:

  • Ayarlara girin.
  • Profilinize basın.
  • iCloud’u seçin.
  • Yedekleme kısmına girin ve iCloud yedeklemesinin açık olduğundan emin olun.
  • iCloud’da oturum açın.
  • Ayarlara girin.
  • Dosyaları kurtarma kısmından kurtarmak istediğiniz videoyu seçip geri yüklemeyi seçin.

iOS 17 Beta neler sunuyor?

Sonunda beklenen WWDC 2023 etkinliği gerçekleşti ve Apple, merakla beklenen iOS 17’yi tanıttı. Bu yeni sürümde iPhone kullanıcılarının hoşuna gidecek birçok yenilik bulunuyor. Telefon uygulamasında yapılan iyileştirmeler, AirDrop ve NameDrop özelliklerinin geliştirilmesi, iMessage’daki yenilikler ve daha fazlası iOS 17’nin beta sürümünde yer alıyor. Ancak, belirtmekte fayda var, ios 17 beta sürümünde bazı hatalarla karşılaşabilirsiniz.

iOS 17 Beta neler sunuyor?

Eylül ayında iPhone 15 serisini tanıtacak olan Apple tanıtımdan kısa bir süre sonra iOS 17 sürümünü iPhone XS ve sonraki piyasaya sürülen tüm iPhone modelleri ile buluşturacak. Ancak, geliştirme süreci devam ettiği için şu anda sadece geliştiriciler bunlara erişebiliyor. Tabi, daha önceki betalar ile benzer şekilde iOS 17 Beta’yı yükleyerek yeni özellikleri test edebilirsiniz.

iOS 17 ile NameDrop üzerinden iPhone, iPad, Apple Watch aygıtlarında kablosuz veri transfer edebilir, iMessage ile check-in yapabilir, yanıtsız FaceTime aramalarında görüntülü mesaj bırakabilir ve AirTag’inizi 5 kişiye kadar aile paylaşımı yapabileceğiniz birçok yenilik bulunuyor.

iOS 17 Beta nasıl yüklenir?

Yeni çıkan iOS 17 Beta’yı denemek isteyenler için, Apple tarafından sunulan resmi beta programına katılmanız gerekmektedir. Ancak dikkatli olmanız önemlidir, çünkü beta sürümleri hatalar içerebilir ve beklenmeyen sorunlara neden olabilir. Aşağıdaki adımları izleyerek iOS 17 Beta’yı yükleyebilirsiniz:

  1. Apple Developer Programına Katılın: Apple Developer Programına üye olmanız gerekmektedir. Üyelik ücretli olabilir, bu nedenle Apple’ın resmi web sitesini ziyaret ederek programın detaylarını kontrol etmeniz önemlidir.
  2. Geliştirici Sürümünü İndirin: Apple Developer web sitesine giriş yaparak, iOS 17 Beta sürümünü indirebilirsiniz. Bu sürümü indirmek için Apple Developer hesabınıza giriş yapmanız gerekmektedir.
  3. Beta Profilini Yükleyin: İndirdiğiniz iOS 17 Beta sürümü için bir beta profili oluşturmanız gerekmektedir. Beta profili, iOS cihazınıza beta güncellemelerini almanızı sağlayacak özel bir yapılandırmadır. Bu profil genellikle Apple Developer web sitesinde beta sürümüyle birlikte sunulur.
  4. Aygıtınızı Güncelleyin: Beta profili yüklendikten sonra, Ayarlar uygulamasına gidin ve Genel -> Yazılım Güncelleme bölümüne geçin. Burada iOS 17 Beta güncellemesini bulmalısınız. Güncellemeyi seçin ve talimatları izleyerek cihazınızı iOS 17 Beta’ya güncelleyin.
  5. Beta Sürümünü Kullanmaya Başlayın: Cihazınız iOS 17 Beta’ya güncellendikten sonra, yeni özelliklerin tadını çıkarmaya başlayabilirsiniz. Telefon uygulamasındaki yenilikler, AirDrop ve NameDrop geliştirmeleri, iMessage’daki yenilikler gibi birçok özelliği deneyimleyebilirsiniz.

Beta sürümü yüklemeden önce cihazınızı yedeklemeniz önemlidir, böylece olası sorunlarda verilerinizi kaybetmezsiniz. Ayrıca, beta sürümüyle ilgili geri bildirimlerinizi Apple’a ileterek hataların düzeltilmesine yardımcı olabilirsiniz.

Beta profilini cihazınıza yükledikten sonra Ayarlar > Yazılım Güncelleme yolunu takip etmeniz yeterli olacak. iOS 17 Developer Beta uyarısı ile karşılaşacaksınız. Buradan güncellemeyi indirebilir ve sonrasında yükleyebilirsiniz.

iOS 17 alacak iPhone modelleri

  • iPhone 14
  • iPhone 14 Plus
  • iPhone 14 Pro
  • iPhone 14 Pro Max
  • iPhone 13
  • iPhone 13 mini
  • iPhone 13 Pro
  • iPhone 13 Pro Max
  • iPhone 12
  • iPhone 12 mini
  • iPhone 12 Pro
  • iPhone 12 Pro Max
  • iPhone 11
  • iPhone 11 Pro
  • iPhone 11 Pro Max
  • iPhone XS
  • iPhone XS Max
  • iPhone XR
  • iPhone SE (2. jenerasyon ve sonrası)

Xiaomi Cihazlarda Bootloader Kilidi Nasıl Açılır

Merhabalar Dostlar Xiaomi Cihazlar’da Bootloader Kilidini Açmayı Anlatacağım

Xiaomi cihazlarda bootloader kilidini açmak, kullanıcılara daha fazla özelleştirme ve özgürleştirme imkanı sunar. Bootloader kilidi açıldığında, cihazınızın yazılımına daha derinlemesine erişim sağlayabilir ve özel ROM’lar yükleyebilirsiniz. Ancak, bootloader kilidini açmak cihazınızın garanti durumunu etkileyebilir ve yanlış yapıldığında cihazınızda kalıcı hasara yol açabilir. Bu nedenle, bootloader kilidini açmadan önce dikkatli olmanız ve doğru adımları izlemeniz önemlidir.

Yapmamız Gerekenler:

Ayarlar>Telefon Hakkında>MIUI Sürümüne 6-7 Defa Ard Arda Tıklıyoruz ve Artık Bir Geliştiricisin! Diye Bir Uyarı Geldikten Sonra

Ayarlar > Ek Ayarlar > Geliştirici Seçenekleri > OEM Kilidini Açma Seçeneğini Aktif Ediyoruz

OEM Kilidini Aktif Ettikten Sonra Biraz Aşağısındaki “Mi Kilit Açma Durumu” Tıklıyoruz.

Bu bölüme girdikten sonra “MOBİL Veri Açıp” “Hesap ve Cihaz Ekle”ye tıklıyoruz.
Ardından Mi Hesap bilgilerimizi ekliyoruz.Başvuru başarılı olursa “Hesap Eklendi” diye uyarı verecek.
Buraya kadar başarılı bir şekilde geldikten sonra bilgisayardan işlem yapacağız genellikle kilit açmak için 168 saat (1 hafta) gibi bir süre beklemek gerekir.Bu süreyi bilgisayardan kontrol edebiliriz.(Sık sık kontrol etmeyin yoksa süre uzayabilir!)
Şimdi bilgisayardan yapacağımız işlemlere geçelim aşağıdaki linkten bilgisayarımıza kuracağımız driver ve mi unlock tool uygulamasını indirelim.

ADB Installer indir

Mi Unlock Tools İndir

İndirdikten sonra ilk olarak indirmiş olduğunuz adb-setup-1.4.3 dosyasını zipten çıkarıp adb-setup-1.4.3.exe programını çalıştırıyoruz ve görseldeki mavi renkli komut ekranı açıldıktan sonra bütün seçeneklere Y yazıp enterlıyoruz bunu 3 kere yaptıktan sonra driverlar başarılı bir şekilde yüklenecek.

Daha sonra Mi Unlock Toolu zipten çıkarıp miflash_unlock programını çalıştırıyoruz ilk gelen ekranda “AGREE” butonuna basıyoruz ve gelen ekranda cihazımıza girdiğimiz mi hesap bilgilerimizi giriyoruz.

Cihazımızı kapatıp ses kısma+güç tuşuna basılı tutarak “Fastboot” moduna alıyoruz ve usb kablomuz aracılığıyla cihazımızı bilgisayarımıza bağlıyoruz bağlandıktan sonra programda “Phone Connected” diye bir yazı çıkacak (eğer çıkmaz ise driverları yükleyemediniz demektir programda ayarlar butonuna tıklayıp’da yükleyebilirsiniz.)
Daha sonra programın alt tarafındaki “UNLOCK” butonuna tıklıyoruz ve gelen uyarıları kabul ediyoruz bekleme süresi bitmiş ise “UNLOCKED SUCCESFULLY” yazar ve bootloader kilidiniz açılır.
Eğer hata verirse kalan süre program üzerinde gösterilir ve o süre geçtikten sonra aynı işlemleri yaparak kilidi açabilirsiniz.
BU İŞLEMLER SONRASI VERİLERİNİZ SIFIRLANIR İŞLEMLERE BAŞLAMADAN ÖNCE YEDEKLERİNİZİ ALINIZ!!!

Xiaomi Telefonlarda Çıkan Reklamları Kaldırma

Xiaomi telefonlarda çıkan reklamları kaldırmak için konumuzdaki adımları takip edin

Bu yazıda, Xiaomi telefonlarda karşılaşılan reklamlardan nasıl kurtulabileceğinizi anlatacağım. Xiaomi, kendi kullanıcı arayüzü olan MIUI’yi kullanır ve bazen bu arayüzde bazı reklamlar görülebilir. Neyse ki, Xiaomi, kullanıcılarına reklamları devre dışı bırakma seçeneği sunar.

Mi Dosya Yöneticisi’nde reklamları kapatmak için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz:

  1. Mi Dosya Yöneticisi uygulamasını açın
  2. Sol üst köşedeki üç çizgi simgesine tıklayın veya kaydırın.
  3. Açılan menüde “Ayarlar” seçeneğini bulun ve tıklayın.
  4. “Hakkında” veya “Uygulama Hakkında” gibi bir seçenek arayın ve ona tıklayın.
  5. “Öneriler” veya “Reklam önerileri göster” gibi bir seçenek bulun ve devre dışı bırakın.

Güvenlik uygulamasında reklamları kapatmak için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz:

  1. Güvenlik uygulamasını açın.
  2. Sağ üst köşedeki ayarlar simgesine dokunun. Bu genellikle dişli çark veya üç nokta şeklinde olabilir.
  3. Açılan menüde en altta “Tavsiyeleri al” veya “Reklam önerileri göster” gibi bir seçenek bulunur. Bu seçeneği devre dışı bırakın.

Reklam tanımlayıcısını kapatmak için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz:

  1. Ayarlar uygulamasını açın.
  2. Ek ayarlar veya Ekstra ayarlar gibi bir seçeneği bulun ve ona tıklayın.
  3. Gizlilik veya Gizlilik ve Güvenlik gibi bir seçeneği arayın ve açın.
  4. “Reklam servisleri” veya benzer bir seçeneği bulun ve tıklayın.
  5. “Reklam tanımlayıcısını kullan” veya “Reklam tanımlayıcısını kişiselleştirmek için kullan” gibi bir seçeneği bulun ve devre dışı bırakın.

Temizleyici uygulamasındaki reklamları kapatmak için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz:

  1. Güvenlik uygulamasını açın.
  2. Sağ üst köşedeki ayarlar simgesine dokunun. Bu genellikle dişli çark veya üç nokta şeklinde olabilir.
  3. Açılan menüde “Temizleyici” veya benzer bir seçeneği bulun ve tıklayın.
  4. “Tavsiyeleri al” veya “Reklam önerileri göster” gibi bir seçeneği bulun ve devre dışı bırakın.

Bu adımları takip ederek Temizleyici uygulamasındaki reklamları kapatmış olacaksınız. Bu şekilde uygulamayı kullanırken daha az reklamla karşılaşacaksınız.

İndirilenler uygulamasında reklamları kapatmak için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz:

  1. İndirilenler uygulamasını açın.
  2. Sağ üst köşedeki üç nokta veya diğer simgelere tıklayın.
  3. Açılan menüde “Ayarlar” veya “Seçenekler” gibi bir seçeneği bulun ve tıklayın.
  4. “Önerilen kaynaklar” veya “Reklam önerileri göster” gibi bir seçeneği bulun ve devre dışı bırakın.

Müzik uygulamasında reklamları kapatmak için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz:

  1. Müzik uygulamasına girin.
  2. Sol üst köşedeki üç çizgi veya diğer simgeleri bulun ve tıklayın.
  3. Açılan menüde “Ayarlar” veya “Seçenekler” gibi bir seçeneği arayın ve tıklayın.
  4. “Gelişmiş Ayarlar” veya benzer bir seçeneği bulun ve açın.
  5. “Tavsiyeleri Al” veya “Reklam önerileri göster” gibi bir seçeneği bulun ve devre dışı bırakın.

Tarayıcı uygulamasında reklamları kapatmak için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz:

  1. Tarayıcı uygulamasını açın.
  2. Sağ alt köşedeki üç çizgi veya diğer simgeleri bulun ve tıklayın.
  3. Açılan menüde “Ayarlar” veya “Seçenekler” gibi bir seçeneği arayın ve tıklayın.
  4. “Gizlilik & Güvenlik” veya benzer bir seçeneği bulun ve açın.
  5. “Tavsiyeler” veya “Reklam önerileri göster” gibi bir seçeneği bulun ve devre dışı bırakın.

Tarayıcı uygulamasında en iyi siteler sıralaması reklamlarını kapatmak için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz:

  1. Tarayıcı uygulamasını açın.
  2. Sağ alt köşedeki üç çizgi veya diğer simgeleri bulun ve tıklayın.
  3. Açılan menüde “Ayarlar” veya “Seçenekler” gibi bir seçeneği arayın ve tıklayın.
  4. “Gelişmiş” veya benzer bir seçeneği bulun ve açın.
  5. “En iyi siteler sıralaması” veya benzer bir seçeneği bulun ve tıklayın.
  6. “Tavsiyeleri al” veya “Reklam önerileri göster” gibi bir seçeneği bulun ve devre dışı bırakın.

Bu adımları takip ederek Tarayıcı uygulamasındaki en iyi siteler sıralaması reklamlarını kapatmış olacaksınız. Bu sayede tarayıcıyı kullanırken daha az reklamla karşılaşacaksınız.

Ancak, unutmayın ki, Xiaomi cihazlarda kullanılan MIUI kullanıcı arayüzü zaman içinde güncellenebilir ve menü düzeni değişebilir. Bu nedenle, MIUI sürümünüze ve cihazınıza özgü adımları takip etmek önemlidir.

Akıllı telefonlarda pil sağlığı için neler yapmalıyız

Akıllı telefonunuzun pil ömrünü korumak için neler yapabileceğinizi öğrenin. Pil sağlığına dair ipuçları ve pratik çözümler burada!

Günümüzde akıllı telefonlar, hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Ancak, bu cihazların en büyük sorunlarından biri pil ömrüdür. Zayıf pil ömrü, kullanıcı deneyimini olumsuz etkileyebilir ve cihazın verimliliğini azaltabilir. Bu nedenle, akıllı telefonunuzun pil sağlığını korumak için bazı adımlar atmak önemlidir. İşte size yardımcı olacak bazı ipuçları:

Pil sağlığı için neler yapmalıyız

1. Aşırı Şarj Etme:

Akıllı telefonları şarj ederken, cihazınızın aşırı şarj olmamasına dikkat edin. Cihazınızın şarj seviyesi %100’e ulaştığında, şarjı çıkarmalısınız. Aksi takdirde, pil sağlığı zarar görebilir.

2. Düzenli Olarak Şarj Etmek:

Cihazınızı düzenli olarak şarj edin. Pilinizin tamamen boşalmasına izin vermeyin, bunun yerine pil seviyenizin %20’nin altına düşmesine izin vermeyin. Böylece, pil ömrünüzü uzatabilirsiniz.

3. Kaliteli Şarj Cihazları Kullanma:

Cihazınıza uygun kaliteli bir şarj cihazı kullanın. Cihazınızın orijinal şarj cihazını kullanmanız önerilir. Kalitesiz şarj cihazları, pil sağlığına zarar verebilir.

4. Aşırı Sıcaklık ve Soğukluktan Uzak Tutma:

Akıllı telefonunuzu aşırı sıcak veya soğuk ortamlardan uzak tutun. Bu cihazların çalışması için ideal sıcaklık aralığı 0-35 derece arasıdır. Aksi halde, pil ömrünüz azalabilir.

5. Pil Koruyucu Modlar Kullanma:

Bazı akıllı telefonlarda, pil koruyucu modlar vardır. Bu modları kullanarak pil ömrünü uzatabilirsiniz. Örneğin, ekran parlaklığını düşürmek, arka plan uygulamalarını kapatmak ve enerji tasarrufu modunu etkinleştirmek gibi.

6. Pil Sağlığı İçin Özel Uygulamalar Kullanma:

Akıllı telefonunuzda pil sağlığı için özel uygulamalar kullanabilirsiniz. Bu uygulamalar, pil ömrünü kontrol edebilmenizi ve pil sağlığı hakkında bilgi almanızı sağlar.

Sonuç olarak, akıllı telefonunuzun pil sağlığına dikkat etmek, cihazınızın performansını artırır ve kullanım ömrünü uzatır. Yukarıdaki ipuçlarını takip ederek, akıllı telefonunuzun pilinizin ömrünü artırabilirsiniz.

Telefon ayarlarınızı optimize ederek pil ömründen nasıl tasarruf edebilirsiniz?

Telefonlarımız, günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Ancak, telefonlarımızın pil ömrü sınırlıdır ve sık sık şarj etmek zorunda kalırız. Neyse ki, telefon ayarlarınızı optimize ederek pil ömründen tasarruf edebilirsiniz.

Birinci adım olarak, parlaklık seviyesini düşürmekten başlayabilirsiniz. Parlaklık seviyesi ne kadar yüksek olursa, o kadar çok güç tüketir. Bu nedenle, parlaklığı %50’ye düşürerek pil ömrünüzü önemli ölçüde artırabilirsiniz.

İkinci adım olarak, bildirimleri kontrol edin. Bildirimler, arka planda çalışarak pil ömrünü tüketir. Gereksiz bildirimleri kapatmak veya sadece önemli bildirimleri ayarlamak, pil ömründen tasarruf etmenize yardımcı olacaktır.

Üçüncü adım olarak, GPS’i kapatabilirsiniz. GPS, uygulamaların konumunuzu takip etmesine izin verir ve bu da pil ömrünü tüketir. Gereksiz durumlarda GPS’i kapatmak, pil ömründen tasarruf etmenize yardımcı olacaktır.

Dördüncü adım olarak, kullanmadığınız uygulamaları kapatın. Arka planda çalışan uygulamalar, telefonunuzun pil ömrünü tüketir. Bu nedenle, kullanmadığınız uygulamaları kapatmak veya tamamen silmek, pil ömründen tasarruf etmenize yardımcı olabilir.

Beşinci adım olarak, otomatik senkronizasyonu kapatabilirsiniz. Otomatik senkronizasyon, uygulamalarınızın arka planda sürekli olarak veri senkronize etmesine izin verir ve pil ömrünü tüketir. Gereksiz durumlarda, otomatik senkronizasyonu kapatarak pil ömründen tasarruf edebilirsiniz.

Sonuç olarak, telefon ayarlarınızı optimize ederek pil ömründen tasarruf edebilirsiniz. Parlaklığı düşürmek, bildirimleri kontrol etmek, GPS’i kapamak, kullanmadığınız uygulamaları kapatmak ve otomatik senkronizasyonu kapamak bu konuda size yardımcı olacaktır. Bu adımları takip ederek, telefonunuzun pil ömrünü önemli ölçüde artırabilirsiniz.

Düşük güç tüketim modunu açarak pil ömrünü uzatın

Düşük güç tüketimi modu, modern cihazların en önemli özelliklerinden biridir. Bu mod, cihazınızın pil ömrünü uzatabilir ve aynı zamanda enerji tasarrufu sağlar.

Birçok cihaz, düşük güç tüketim modu seçeneği sunar. Bu seçenekle, cihazınızın işlemci hızı, ekran parlaklığı ve diğer bileşenleri azaltılarak pil ömrü uzatılabilir. Düşük güç tüketimi modu, yalnızca pil ömrünüzü uzatmakla kalmaz, aynı zamanda çevreye de katkıda bulunur.

Düşük güç tüketimi modunu açmak için, cihazınızdaki ayarlar menüsüne gidin ve ‘güç yönetimi’ seçeneğini seçin. Buradan, düşük güç tüketimi modu seçeneğini bulabilirsiniz. Cihazınızın modeline göre, bu seçenek farklı yerlerde olabilir.

Düşük güç tüketimi modunu açtıktan sonra, cihazınızın performansında bazı farklılıklar görebilirsiniz. Örneğin, ekran parlaklığı azalabilir veya uygulama geçişleri daha yavaş olabilir. Ancak, bu farklılıklar genellikle çok önemli değildir ve cihazınızın pil ömrünü önemli ölçüde artırabilirler.

Eğer pil ömrü uzun süre dayanmalı bir cihaza sahip olmak istiyorsanız, düşük güç tüketimi modunu açmanız tavsiye edilir. Ayrıca, cihazınızın diğer güç tüketim ayarlarını da kontrol etmeniz ve gereksiz uygulamaları kapatmanız önerilir. Bu basit adımlar, cihazınızın pil ömrünü uzatabilir ve enerji tasarrufu yapmanızı sağlayabilir.

Sonuç olarak, düşük güç tüketimi modu, modern cihazların en önemli özelliklerinden biridir. Cihazınızın pili ömrünü uzatmak ve enerji tasarrufu yapmak için düşük güç tüketimi modunu açabilirsiniz. Bunun yanı sıra diğer güç tüketim ayarlarını kontrol etmek ve gereksiz uygulamaları kapatmak gibi basit adımlar da atarak cihazınızın pil ömrünü daha da uzatabilirsiniz.

Batarya performansını artırmak için hangi tip şarj cihazları tercih edilmelidir?

Batarya performansını artırmak için hangi tip şarj cihazları tercih edilmelidir? Bu sorunun cevabı, batarya teknolojisine ve kullanım alışkanlıklarına bağlıdır. Ancak genel olarak, doğru tip şarj cihazının kullanılması, bataryanın ömrünü uzatmak için önemlidir.

İlk olarak, pilinizin kapasitesine uygun bir şarj cihazı seçmeniz gerekir. Birçok telefon ve tablet cihazı, 5V 1A şarj cihazları ile birlikte gelir. Ancak, daha büyük cihazlar veya hızlı şarj özellikleri olan cihazlar, daha yüksek watt değerlerinde şarj cihazlarını gerektirir. Yanlış şarj cihazı kullanımı, bataryanın aşırı ısınmasına ve hatta hasar görmesine neden olabilir.

İkinci olarak, bataryanızın kimyasına uygun bir şarj cihazı seçmeniz gerekir. Lityum iyon piller, en yaygın batarya türüdür ve genellikle 5V 1A şarj cihazları ile şarj edilir. Ancak bazı cihazlar, Lityum Polimer (LiPo) piller kullanır ve bu pillerin farklı bir şarj profili vardır. LiPo pilleri için uygun şarj cihazları kullanmadığınızda, batarya ömrü kısaltılabilir.

Son olarak, düzenli bir şekilde şarj etmek, bataryanın ömrünü uzatmak için önemlidir. Tamamen boşaltılmış bataryaların şarj edilmesi, bataryanın ömrünü kısaltabilir. Bunun yerine, bataryayı %20 ila %80 arasında tutarak şarj etmek, bataryanın daha uzun süre dayanmasına yardımcı olur.

Bu nedenlerle, batarya performansını artırmak için doğru tip ve kapasitede şarj cihazlarını kullanmak ve bataryayı düzenli bir şekilde şarj etmek önemlidir. Ayrıca, orijinal cihaz üreticisinin önerdiği şarj cihazlarını kullanmanız da gerekebilir. Bu tavsiyelere uyduğunuzda, bataryanızın ömrü uzayacak ve cihazınızın performansından en iyi şekilde yararlanabileceksiniz.

Uygulama kullanımı sırasında pil ömründen nasıl tasarruf edebilirsiniz?

Telefonlarımızın pil ömrü, günlük hayatımızda giderek daha önemli hale geliyor. Pil ömrünün doğru yönetimi, telefon kullanımınızda önemli bir fark yaratabilir. Bu makalede, uygulama kullanımı sırasında pil ömründen nasıl tasarruf edebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

1. Parlaklık ayarlarını düşürün

Telefonunuzun ekran parlaklığı, pilinizi hızla tüketebilir. Parlaklık ayarını düşürerek, pil ömründen tasarruf edebilirsiniz. Ayrıca otomatik parlaklık ayarını açarak, telefonunuzun ortam ışığına göre kendini ayarlamasına izin verebilirsiniz.

2. Uygulamaları kapatın

Uygulama kullanmadığınızda, arka planda çalışmaya devam ederler ve pil ömrünüzü tüketirler. Kullanmadığınız uygulamaları kapatmak, pil ömründen tasarruf etmenize yardımcı olur.

3. Wi-Fi ve Bluetooth’u kapalı tutun

Wi-Fi ve Bluetooth gibi kablosuz bağlantılar da pil ömrünü tüketebilir. Bunları kullanmadığınız zamanlarda kapalı tutarak, pil ömründen tasarruf edebilirsiniz.

4. Hesap senkronizasyonunu azaltın

Hesap senkronizasyonu, pil ömrünü tüketen bir başka faktördür. Sosyal medya hesaplarınızı ve e-posta hesaplarınızı sık sık senkronize ederseniz, pilinizi hızla tüketebilirsiniz. Senkronizasyon ayarlarınızı kontrol ederek, ne zaman senkronize edeceğinizi belirleyebilirsiniz.

5. Pil dostu uygulamalar kullanın

Bazı uygulamalar diğerlerinden daha fazla pil tüketir. Pil dostu uygulamalar kullanarak, pil ömründen tasarruf edebilirsiniz. Bu uygulamalar genellikle az yer kaplar ve daha az enerji tüketirler.

6. Pil koruyucu modunu etkinleştirin

Telefonunuzda pil koruyucu modu varsa, bunu etkinleştirerek pil ömründen tasarruf edebilirsiniz. Bu mod, telefonunuzun performansını azaltır ancak pil ömrünüzü uzatır.

Sonuç olarak, telefonunuzun pil ömründen tasarruf etmek için birçok yöntem vardır. Parlaklık ayarlarını düşürmek, kullanmadığınız uygulamaları kapatmak, kablosuz bağlantıları kapalı tutmak, hesap senkronizasyonunu azaltmak, pil dostu uygulamalar kullanmak ve pil koruyucu modunu etkinleştirmek bu yöntemlerden bazılarıdır. Bu yöntemleri uygulayarak, telefonunuzun pil ömründen tasarruf ederek, daha uzun süre kullanabilirsiniz.

Hava durumu, konum ve arka plan işlemleri gibi faktörlerin batarya ömrüne etkisi nedir?

Hava durumu, konum ve arka plan işlemleri gibi faktörler, mobil cihazların batarya ömrüne etkilidir. Bu faktörlerin farkındalığı, kullanıcıların cihazlarının pil ömrünü en üst düzeye çıkarmalarına yardımcı olabilir.

Hava durumu, sıcaklık ve nem seviyesi bataryanın performansını etkileyebilir. Sıcak havalarda batarya daha hızlı tükenirken, soğuk havalarda bataryanın ömrü uzar. Ayrıca yüksek nemli ortamlarda da batarya ömrü kısalabilir. Bu nedenle, cihazlar sıcak veya soğuk havalarda bırakılmamalı ve nemli yerlerden uzak tutulmalıdır.

Konum hizmetleri de batarya ömrünü etkileyen faktörler arasında yer alır. Konum özelliği aktif olduğunda, cihazın sürekli olarak GPS sinyallerine ihtiyacı vardır. Bu da bataryanın daha hızlı tükenmesine neden olur. Konum özelliği gereksiz olduğunda kapatılmalıdır.

Arka plan işlemleri de batarya ömrünü etkileyen önemli bir faktördür. Uygulamalar arka planda çalışıyorsa, cihazın pil ömrü daha hızlı azalır. Bu nedenle, kullanılmayan uygulamaların kapatılması veya cihazın arka plan işlem özelliklerinin kapatılması, batarya ömrünü artırabilir.

Sonuç olarak, mobil cihazların batarya ömrü hava durumu, konum ve arka plan işlemleri gibi faktörlerden etkilenebilir. Ancak, kullanıcılar bu faktörlerin farkında olarak cihazlarını en verimli şekilde kullanabilirler. Uygulamaların kapatılması veya arka plan işlemlerinin kapatılması, konum özelliğinin gereksiz olduğunda kapatılması gibi adımlar, batarya ömrünü artırabilir ve cihazın pil ömründen maksimum fayda sağlanabilir.

Batarya ömrünü uzatmak için en iyi yöntemler nelerdir?

Batarya ömrü, tüm elektronik cihazların önemli bir parçasıdır. Ancak, bataryalar çoğu zaman kullanım ömrü boyunca yavaş yavaş azalır ve düşük performansa neden olur. Batarya değiştirmek pahalı olabilir, bu nedenle batarya ömrünü uzatmak için bazı ipuçları vardır.

İlk olarak, cihazın ayarlarını kontrol edin. Parlaklık seviyesini düşürmek ve arka plan uygulamalarını kapatmak gibi basit adımlar, bataryanın daha uzun süre dayanmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, güç tasarrufu modunu açmak da batarya ömrünü uzatabilir.

Batarya koruyucu kılıf kullanmak, bataryayı korumak için harika bir yoldur. Kılıf, darbelerden koruduğu gibi aynı zamanda sıcaklığı da kontrol altında tutar. Sıcaklığın çok yüksek olması bataryanın ömrünü kısaltabilir, bu nedenle sıcak ortamlarda cihaz kullanımından kaçının.

Bir başka önemli faktör, bataryanın doğru şekilde şarj edilmesidir. Hızlı şarj adaptörleri yerine normal şarj adaptörleri kullanmak, bataryanın daha yavaş ancak daha sağlıklı bir şekilde şarj edilmesini sağlar. Ayrıca, bataryayı tamamen boşaltmadan şarj etmek, bataryanın ömrünü uzatmaya yardımcı olur.

Son olarak, batarya sağlığını takip etmek için bir uygulama kullanabilirsiniz. Bu uygulamalar, batarya sağlığı hakkında bilgi sunarak, bataryanın ne kadar dayanabileceği konusunda fikir verir. Ayrıca, pilin durumunu göstererek, hangi uygulamaların daha fazla güç tükettiğini de belirleyebilirsiniz.

Batarya ömrünü uzatmak için bu basit ipuçlarını uygulayarak, cihazınızın performansını artırabilir ve bataryanın ömrünü uzatabilirsiniz. Daha sağlıklı bir batarya, daha uzun ömürlü bir cihaz anlamına gelir!

Huawei Watch 3 ve Watch 3 Pro güncelleme

Huawei yayınladığı son HarmonyOS güncellemesiyle birlikte Huawei Watch 3 serisine iki yeni tıbbi özellik dahil ediyor.

Huawei, Watch 3 ve Watch 3 Pro akıllı saatleri için yeni bir HarmonyOS ürün yazılımı güncellemesi yayınladı. Bu güncelleme, özellikle ekstrem spor yapan ve sağlığına önem veren kullanıcılar için faydalı olacak iki önemli gelişmeyi içeriyor.

HarmonyOS 3.0.0.366 güncellemesi, akıllı saat performansını optimize etmek için çeşitli sistem düzeltmeleri içeriyor. Gelişmiş ses tanıma özelliği, kullanıcıların akıllı saatleriyle daha iyi bir ses deneyimi yaşamalarını sağlar. Aynı zamanda, iyileştirilmiş sistem kararlılığı sayesinde akıllı saatler daha hızlı ve sorunsuz bir şekilde çalışır.

Bu güncelleme ayrıca, kullanıcıların sağlık takibini daha kapsamlı hale getiren önemli özellikler sunmaktadır. İrtifa hastalığına yakalanma riskini izleme işlevi, özellikle dağcılık veya yüksek irtifada spor yapan kullanıcılar için önemli bir özelliktir. Akıllı saat, kullanıcının irtifa değişikliklerini takip ederek irtifa hastalığına karşı bilgilendirme yapabilir.

Ayrıca, akciğer enfeksiyonu izleme işlevi de sağlık takibinde bir adım ileriye gitmektedir. Bu özellik, kullanıcının solunum durumunu izleyerek akciğer enfeksiyonu belirtilerini tespit etmeye yardımcı olabilir. Böylece kullanıcılar, sağlık durumları hakkında erken uyarılar alarak gerektiğinde tıbbi yardım aramaları konusunda bilgilendirilebilir.

Huawei’nin Watch 3 ve Watch 3 Pro için yayınladığı HarmonyOS güncellemesi, kullanıcılara daha iyi performans, gelişmiş ses tanıma ve sağlık takibi için önemli özellikler sunmaktadır. Bu güncellemeler, Huawei kullanıcılarının akıllı saatlerinden daha fazla yararlanmalarını ve sağlık durumlarını daha iyi takip etmelerini sağlamayı hedeflemektedir.

Huawei Watch 3 Serisi Yeni Tıbbi Özelliklere Kavuşuyor

Huawei Watch 3 ve Watch 3 Pro’nun irtifa hastalığı riskini ve akciğer enfeksiyonu belirtilerini izleyebildiği bilgisi gerçekten ilginç. Kandaki oksijen seviyesini takip ederek yüksekte oksijen azalma riskini belirlemesi ve akciğer enfeksiyonu belirtilerini vücut ısısı, solunum hızı ve öksürük sesleri gibi faktörleri değerlendirerek tanıması oldukça kullanışlı bir özellik olabilir.

Bu tür bir sağlık takibi ve erken uyarı sistemi, özellikle dağcılık veya yüksek irtifada spor yapan kişiler için önemli olabilir. İrtifa hastalığı gibi durumların erken teşhis edilmesi, ciddi sağlık sorunlarına yol açmadan önlem alınmasına yardımcı olabilir.

Güncellemenin ilk olarak Çin versiyonları için yayınlanması ve daha sonra küresel modelleri kapsaması da olumlu bir haber. Bu, Huawei Watch 3 ve Watch 3 Pro kullanıcılarının bu sağlık takip özelliklerinden faydalanabileceği anlamına gelmektedir.

Meta Quest 3 tanıtıldı! İşte özellikleri

Meta Quest 3 resmi olarak görücüye çıktı. Meta’nın yeni VR gözlüğü iddialı fiyatı ve yeni tasarımıyla merak uyandırıyor.

Meta Quest 3, VR dünyasında büyük bir heyecan yaratan en yeni VR gözlüklerinden biridir. 499 dolar gibi oldukça iddialı bir fiyat etiketiyle sunulan Quest 3, Özellikle, gelişmiş ekran teknolojisi ve üstün özellikleri sayesinde kullanıcılara daha gerçekçi ve etkileyici bir deneyim sunmayı hedeflemektedir.

Meta Quest 3 alınır mı?

Meta CEO’su Mark Zuckerberg tarafından yapılan Instagram paylaşımıyla, Meta Quest 3’ün resmi olarak tanıtıldığı doğru. Zuckerberg, paylaştığı gönderide Quest 3’ün şimdiye kadar piyasaya sürülen en güçlü VR gözlüğü olduğunu belirtmiştir.

Meta Quest 3 tanıtıldı! İşte özellikleri

Quest 3’ün gücünü Qualcomm ile işbirliği yaparak geliştirilen bir Snapdragon işlemciden aldığı ifade ediliyor. Snapdragon işlemciler, yüksek performans ve enerji verimliliği sunan bir işlemci ailesidir. Bu işlemci, Quest 3’ün daha hızlı ve sorunsuz bir deneyim sunmasını sağlayacak.

Yeni yonga setinin, bir önceki Quest 2 modelinin performansının iki katından daha fazlasını sunması beklenmesi oldukça etkileyici bir gelişme. Gelişmiş işlem gücü, kullanıcıların daha ayrıntılı ve karmaşık sanal gerçeklik ortamlarının keyfini çıkarmasını sağlayacaktır.

Bu daha güçlü işlem gücü, daha gerçekçi grafikler, daha karmaşık fiziksel hesaplamalar ve daha akıcı bir deneyim sunabilir. Örneğin, daha detaylı ve canlı görseller, daha gerçekçi ve etkileyici bir sanal dünya yaratırken, daha karmaşık oyunlar ve uygulamalar daha akıcı bir şekilde çalışabilir.

Meta Quest 3, uzun süreli kullanım için ekran ve kontrolcülerde bir dizi değişiklikle birlikte gelmektedir. Önceki modele kıyasla yüzde 40 daha ince bir optiğe sahip olması, hem daha hafif hem de daha rahat bir VR gözlük sunacak anlamına gelmektedir.

Daha ince optikler, gözlüğün genel ağırlığını azaltacak ve kullanıcıların uzun süreli kullanımlarda daha az yorgun hissetmelerini sağlayacaktır. Bu, daha konforlu bir VR deneyimi sunmayı hedefleyen önemli bir gelişmedir.

Ayrıca, Meta Quest 3’ün kontrolcülerinde de değişiklikler yapılmıştır. El takibi teknolojisindeki ilerlemeler, dış halkaların kaldırılmasına olanak tanımıştır. Bu da kullanıcıların elinde daha az yer kaplayan ve daha kolay taşınabilen kontrolcülerin kullanımını mümkün kılar. Bu gelişme, daha ergonomik ve kullanıcı dostu bir deneyim sağlamayı hedeflemektedir.

Yukarıdaki değişiklikler, kullanıcıların daha hafif bir gözlük ve daha kolay taşınabilir kontrolcülerle daha rahat bir VR deneyimi yaşamalarını sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Meta Quest 3’ün kullanıcılar arasında popülerlik kazanması ve rahatlıkla kullanılabilmesi için yapılan bu özellik düzenlemeleri oldukça olumlu bir gelişmedir.

Meta Quest 3 için tüm teknik detayları şimdilik belirsiz olduğunu belirtelim.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!

Ağız yaralarına (aft) ne iyi gelir

Ağız yaralarına ne iyi gelir? Evde doğal ve etkili çözümlerimizle ağız sağlığınıza destek oluyoruz.

Ağız yaraları(aft), oldukça yaygın bir sorundur ve çoğu kişi hayatının bir noktasında bunlarla karşılaşır. Ağız yaraları, ağrılı bir deneyim olabilir ve yemek yeme veya konuşma yeteneğini etkileyebilir. İyi haber ise ağız yaralarına yardımcı olacak bazı doğal tedaviler vardır. Bu makalede, ağız yaralarının nedenleri ve bu yaralara iyi gelebilecek yöntemler hakkında bilgi edineceksiniz.

Ağız yaralarının en yaygın nedenleri arasında stres, diyet faktörleri, hassasiyet, alerjiler, enfeksiyonlar ve yaralanmalar yer alır. Bazı insanlar bu yaralara genetik olarak yatkın olabilirler. Ancak, ağız yaralarını önleyebilir ve tedavi edebilirsiniz.

Birçok insanın evinde bulunan malzemeler ağız yaralarına iyi gelir. Tuzlu su, anti-enflamatuar özellikleri sayesinde ağız yaralarına yardımcı olabilir. Tuzu ılık suya ekleyin ve gargaralayın veya pamuklu çubukla yaranın üzerine uygulayın. Ballı su da ağız yaralarını tedavi etmek için harika bir doğal tedavidir. Bir bardak ılık suya birkaç kaşık bal ekleyin ve gargaralayın ya da yaraya uygulayın.

Ayrıca, aloe vera jeli de ağız yaralarına iyi gelir. Aloe vera yaprağından jel çıkartın ve yaralara uygulayın. Bu jel, yaraların iyileşme sürecini hızlandırmaya yardımcı olur. Propolis, bal arılarının ürettiği doğal bir bileşiktir ve ağız yaralarına da iyi gelir. Propolisi bir pamuklu çubukla yaranın üzerine uygulayabilirsiniz.

Sonuç olarak, ağız yaraları oldukça yaygın bir sorundur, ancak doğal tedavilerle tedavi edilebilirler. Tuzlu su, ballı su, aloe vera jeli ve propolis gibi malzemeler, ağız yaralarına yardımcı olabilir. Ayrıca, diyetinizi gözden geçirmek, stresi yönetmek ve diş sağlığına özen göstermek gibi basit adımlarla da ağız yaralarını önleyebilirsiniz.

Evdeki malzemelerle ağız yaralarına çözüm önerileri

Ağız yaraları, günlük hayatımızda sıkça karşılaştığımız bir sorundur ve acı verici olabilirler. Neyse ki, evde bulunan malzemelerle ağız yaralarını tedavi etmek mümkündür. Bu makalede, sizinle evdeki malzemeleri kullanarak ağız yaralarının nasıl iyileştirilebileceği hakkında bazı öneriler paylaşacağım.

İlk önerimiz, tuzlu su gargarasıdır. Tuz, doğal bir antiseptiktir ve ağızdaki bakterileri öldürmeye yardımcı olur. Bir bardak ılık suya bir çay kaşığı tuz ekleyin ve bu karışımı ağızda 30 saniye kadar çalkalayın. Bu işlemi her gün düzenli olarak yaparsanız, ağız yaralarının iyileşme sürecini hızlandırabilirsiniz.

Bir diğer önerimiz ise bal kullanımıdır. Bal, antibakteriyel ve anti-inflamatuar özelliklere sahiptir ve ağız yaralarının iyileşmesine yardımcı olabilir. Bir tatlı kaşığı balı ağız yaralarına doğrudan uygulayın ve 15-20 dakika bekletin. Bu işlemi günde 2-3 kez tekrarlayabilirsiniz.

Bir başka seçenek ise alkol kullanımıdır. Alkol, ağızdaki bakterileri öldürebilir ve ağrıyı azaltabilir. Bir miktar votkayı pamuklu bir çubuk yardımıyla ağız yaralarına uygulayın ve 5-10 dakika bekletin. Bu işlemi günde 2-3 kez tekrarlayabilirsiniz.

Eğer evde nane yaprağı varsa, bunları da kullanabilirsiniz. Nane yaprakları anti-inflamatuar özelliklere sahiptir ve ağrıyı azaltabilirler. Birkaç nane yaprağını çiğneyerek ağız yaralarına doğrudan uygulayabilirsiniz. Ayrıca, nane yapraklarını kaynar suda 5-10 dakika bekletip soğuttuktan sonra gargara yapabilirsiniz.

Son olarak, aloe vera jeli de ağız yaralarının iyileştirilmesinde etkilidir. Aloe vera jeli, antibakteriyel ve anti-inflamatuar özelliklere sahiptir ve ağrıyı azaltabilir. Aloe vera yaprağının içindeki jeli ağız yaralarına doğrudan uygulayın ve 15-20 dakika bekletin. Bu işlemi günde 2-3 kez tekrarlayabilirsiniz.

Bu öneriler, evde bulunan malzemelerle ağız yaralarının iyileştirilmesine yardımcı olabilir. Ancak, eğer ağız yarası uzun süre geçmiyorsa veya çok şiddetli ağrıya neden oluyorsa, bir diş hekimine danışmanız gerekir.

Ağız yaralarını hızlı bir şekilde iyileştirmenin yolları nelerdir

Ağız yaraları birçok kişinin yaşadığı can sıkıcı bir durumdur. Ağrılı ve rahatsız edici olabilirler, bu nedenle hızlı bir şekilde iyileştirmek istersiniz. Neyse ki, ağız yaralarını hızlı bir şekilde iyileştirmenin birkaç yolu vardır.

İlk olarak, tuzlu su gargarası yapabilirsiniz. Sıcak suya bir çay kaşığı tuz ekleyin ve karıştırın. Bu karışımı ağızda birkaç dakika gargara yaparak kullanın. Tuzlu su, yaranın etrafındaki enfeksiyonu azaltabilir ve iyileşme sürecini hızlandırabilir.

Bir diğer yöntem ise bal kullanmaktır. Bal antiseptik özellikleri ile bilinir ve ağız yaralarının iyileşmesine yardımcı olabilir. Bir pamuklu çubuğa bir miktar bal alın ve yaraya uygulayın. Düzenli olarak uygulamak, yaranın daha hızlı iyileşmesine yardımcı olabilir.

Bir diğer yöntem de aloe vera jeli kullanmaktır. Aloe vera jeli ağrıyı azaltabilir ve yaraların iyileşme sürecini hızlandırabilir. Bir yaprağı kesin ve jelini yaraya doğrudan uygulayın. Düzenli olarak uygulamak, yaranın daha hızlı iyileşmesine yardımcı olabilir.

Son olarak, nane yaprakları da ağız yaralarının hızlı bir şekilde iyileştirilmesine yardımcı olabilir. Birkaç taze nane yaprağını ezin ve suyla karıştırın. Bu karışımı yaraya uygulayın. Nane yaprakları ayrıca ağızda ferahlık hissi de sağlayabilir.

Yukarıdaki yöntemlerin hepsi, ağız yaralarının hızlı bir şekilde iyileştirilmesine yardımcı olabilir. Ancak, yaralarınız birkaç gün içinde iyileşmezse veya şiddetli ağrıya neden olursa, doktorunuza başvurmanız önemlidir.

Ağız yaralarında doğal yöntemler nasıl yardımcı olur?

Ağız yaraları, herhangi bir nedenle ortaya çıkabilen rahatsız edici lezyonlardır. Bu yaralar, diş etleri, dudaklar, yanaklar ve dil gibi ağızın farklı bölgelerinde meydana gelebilir. Her ne kadar ağız yaraları genellikle zararsız olsa da, acı verici olabilir ve yemek yemeyi ve konuşmayı güçleştirebilir.

Doğal yöntemler, ağız yaralarını tedavi etmek için sıklıkla kullanılan bir seçenektir. Ayrıca, doğal yöntemlerin kimyasal bileşenler içermemesi nedeniyle daha az yan etkiye sahip oldukları düşünülmektedir. İşte ağız yaralarına doğal çözümler:

1. Tuz suyu gargarası:

Tuzlu suyu kullanarak ağız yaralarını iyileştirmek mümkündür. Bir bardak ılık suya bir çay kaşığı tuz ekleyin ve bu karışımı gargara yaparak uygulayın. Bu işlem, ağız yaralarının iyileşmesine yardımcı olur.

2. Aloe vera jel:

Aloe vera, anti-inflamatuar özellikleri sayesinde ağız yaralarının tedavisinde etkilidir. Aloe vera jeli, ağız yaralarının üzerine doğrudan uygulanabilir veya su ile seyreltilerek gargara yapılabilir.

3. Bal:

Balın antibakteriyel ve anti-inflamatuar özellikleri vardır. Bir çay kaşığı balı doğrudan ağız yarasına uygulayarak, iltihabı azaltabilir ve iyileşme sürecini hızlandırabilirsiniz.

4. Adaçayı:

Adaçayı, antioksidanlar ve antimikrobiyal bileşenler içerir. Bir bardak adaçayı suyuna birkaç damla lavanta yağı ekleyerek gargara yapmak, ağız yaralarının tedavisinde yardımcı olabilir.

5. Zencefil:

Zencefilin anti-inflamatuar özellikleri sayesinde, ağız yaralarının iyileşmesine yardımcı olduğu düşünülüyor. Taze zencefil dilimlerini ağız yaralarının üzerine doğrudan uygulayabilir veya zencefil çayı yaparak içebilirsiniz.

6. Karadut Özü:

İltihap ve ağız yaralarında 5-10 damla şurup 1 yudum su ile gargara yapılarak kullanılır. Ayrıca her sabah alınan bir çay kaşığı ress karadut şurubu vücut direncinin arttırılmasında yardımcı olur.

Sonuç olarak, doğal yöntemler ağız yaralarının tedavisinde etkili olabilen bir seçenektir. Bu yöntemlerin yanı sıra, ağız yaralarını önlemek için diş fırçalama, düzenli gargara yapma ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek de önemlidir. Ancak, ağız yaraları kalıcı veya şiddetli ise, mutlaka bir doktora başvurmak gerekir.

Ağız yaraları için uygun gıdalar nelerdir?

Ağız yaraları, birçok insanın karşılaştığı yaygın bir rahatsızlıktır. Bu yaralar, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir ve ağrılı olabilir. Neyse ki, ağız yaralarının iyileşmesine yardımcı olan yiyecekler ve içecekler vardır. Bu makalede, hangi gıdaların ağız yaralarının tedavisine yardımcı olduğunu öğreneceksiniz.

İlk olarak, yoğurt gibi probiyotikler bakımından zengin gıdalar ağız yaralarını hafifletmeye yardımcı olabilir. Probiyotikler, bağışıklık sistemi güçlendiren ve vücudun enfeksiyonlarla savaşmasına yardımcı olan canlı bakterilerdir. Yoğurt gibi probiyotikler açısından zengin gıdaların tüketilmesi, ağız yaralarının iyileşme sürecini hızlandırmaya yardımcı olabilir.

Bir diğer uygun gıda türü, zengin antioksidan içeriğiyle sebzelerdir. Özellikle lahana, brokoli ve ıspanak, antioksidan açısından zengindir. Antioksidanlar, hücre hasarını önleyerek vücudun sağlıklı kalmasına yardımcı olur. Ağız yaralarının tedavisinde de etkilidirler.

Bal da ağız yaralarının iyileşmesine yardımcı olabilecek bir diğer gıdadır. Bal doğal antibiyotik özellikleri taşır ve zararlı bakterilerin büyümesini engelleyebilir. Ayrıca, balın yapışkanlığı yara bölgesinde bir koruyucu tabaka oluşturarak ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabilir.

Son olarak, taze meyve suları da ağız yaralarına iyi gelebilir. Bu meyve suları, C vitamini açısından zengindir ve vücudun bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcıdır. Portakal, greyfurt ve limon gibi meyveler özellikle yararlıdır.

Ağız yaraları, ağrılı ve rahatsız edici olabilir. Ancak, uygun yiyeceklerin tüketilmesi ile iyileşme süreci hızlandırılabilir. Yoğurt, sebzeler, bal ve taze meyve suları gibi gıdalar tüketerek ağız yaralarını tedavi etmek için doğal bir yaklaşım benimseyebilirsiniz.

Ağız yaraları tedavisi için ilaçlar nelerdir?

Ağız yaraları herkesin yaşayabileceği yaygın bir problemdir. Bu ağrılı yaralar, yemek yeme ve konuşma gibi günlük aktiviteleri zorlaştırabilirler. Neyse ki, ağız yaraları tedavisi için birçok ilaç mevcuttur.

Ağız yaralarının tedavisinde kullanılan ilaçlar genellikle topikal olarak uygulanır. Bunlar, ağız içine sürülen kremler, jeller, spreyler veya gargara solüsyonları şeklinde olabilirler. İyi haber şu ki, bu ilaçlar reçetesiz olarak temin edilebilirler.

Benzokain gibi lokal anestezikler, ağız yaraları için kullanılan en yaygın ilaçlardan biridir. Bu ilaçlar ağrıyı hafifletmek ve rahatlamak için tasarlanmıştır. Steroidli ilaçlar da ağız yaralarının tedavisinde etkilidirler. Bu ilaçlar, inflamasyonu azaltarak iyileşme sürecini hızlandırır ve ağrıyı azaltır.

Ayrıca antimikrobiyal ilaçlar, ağız yaralarının neden olduğu enfeksiyonları önlemek veya tedavi etmek için de kullanılabilirler. Klorheksidin, su bazlı gargara solüsyonu olarak bulunabilen bir antimikrobiyaldir. Bu çözelti ağızda bakteri ve virüsleri öldürerek enfeksiyonu önler.

Son olarak, ağız yaralarının tedavisi için diğer bir seçenek de ağız gargaralarıdır. Bu gargaralar genellikle anti-inflamatuar özelliklere sahip bitkisel ekstreler içerirler ve ağrıyı hafifletmek için kullanılırlar.

Özetlemek gerekirse, ağız yaraları tedavisi için birçok seçenek mevcuttur. Lokal anestezikler, steroidler, antimikrobiyal ilaçlar ve ağız gargaraları gibi ilaçlar ağrıyı hafifletmek, inflamasyonu azaltmak ve enfeksiyonları önlemek veya tedavi etmek için kullanılabilirler. Ancak, ağız yaralarınızın şiddetli olduğunu düşünüyorsanız, bir doktora danışmanız önemlidir.

Ağız yaraları ne zaman doktora görünmeyi gerektirir?

Ağız yaraları, can sıkıcı ve rahatsız edici olabilir. Bazıları küçük ve kendiliğinden iyileşirken diğerleri daha büyük bir soruna işaret edebilir. Peki, ağız yaraları ne zaman doktora görünmeyi gerektirir?

Bazı durumlarda, ağız yarası basit bir aft olabilir. Bu tür yaralar genellikle bir hafta içinde kendiliğinden iyileşirler ve tedavi gerektirmezler. Ancak, yara çok büyükse, iltihaplanmışsa veya ağrılıysa, doktorunuzla iletişime geçmek en iyi seçenek olabilir.

Ayrıca, ağız yarası soğuk algınlığı veya grip gibi bir viral enfeksiyonun belirtisi olabilir. Bu durumda, genellikle ağız çevresinde birden fazla yara oluşur ve bu yaraların tedavisi için de doktorunuza başvurmanız gerekir.

Bazı durumlarda, ağız yarası ciddi bir durumu gösterir. Örneğin, kanserli bir lezyon veya kronik bir enfeksiyon olabilir. Bu tür yaraların tedavisi için hızlı hareket etmek önemlidir. Bu nedenle, yaranın boyutu veya şiddeti konusunda endişeleriniz varsa, bir sağlık uzmanına danışmak en doğru karar olabilir.

Sonuç olarak, ağız yaraları birçok nedenle ortaya çıkabilir ve bazıları basit tedavilerle çözülebilirken diğerleri ciddi bir tıbbi durumu gösterebilir. Eğer ağız yarasınızın ciddiyeti konusunda şüpheleriniz varsa, doktorunuzla bir görüşme yaparak daha iyi bir anlayışa sahip olabilirsiniz.

ChatGPT şimdi iOS’ta!

iOS ortamında kullanılabilen ChatGPT, son dönemlerde yapay zeka alanında büyük bir ilgi odağı haline geldi. Bu uygulama, mobil cihazlarda da hizmet vermeye başlamasıyla, kullanıcıların 7/24 yapay zeka destekli bir deneyim yaşamasına olanak sağlıyor

Türkiye’de de erişilebilir durumda olan iOS ChatGPT, Türkçe dil desteği sunarak kullanıcılara daha kişiselleştirilmiş bir deneyim sunmayı hedefliyor.

Bu uygulama, GPT-3.5 mimarisiyle eğitilen bir yapay zeka modeli olan ChatGPT’yi temel alıyor. ChatGPT, geniş bir dil ve bilgi tabanına sahip olduğu için kullanıcılara çeşitli konularda yardımcı olabiliyor. Örneğin, genel bilgi, haberler, eğlence, spor, sağlık, teknoloji ve daha fazlası gibi konularda soruları yanıtlayabiliyor. Ayrıca, kullanıcılara önerilerde bulunabilir, problemlere çözüm önerileri sunabilir veya sadece sohbet etmek amacıyla kullanılabilir.

iOS ChatGPT’nin kullanıcı dostu arayüzü sayesinde kullanıcılar, sorularını kolayca girebilir ve hızlı bir şekilde yanıt alabilir. Uygulama, doğal dil işleme teknikleri kullanarak kullanıcı girişlerini anlar ve uygun yanıtlar üretebilir. Yapay zeka modeli, sürekli olarak güncellenen ve geliştirilen bir sistem üzerinde çalışır, böylece kullanıcılar en güncel ve doğru bilgilere erişebilirler.

iOS için ChatGPT artık Türkiye’de de erişilebilir durumda…

iOS ChatGPT’nin kullanımı, birçok avantaj sağlar. Öncelikle, kullanıcılar herhangi bir konuda bilgi edinmek veya sorularına yanıt bulmak için herhangi bir zamanda ve herhangi bir yerde uygulamayı kullanabilirler. Ayrıca, dil desteği sayesinde Türkçe sorular sorabilirler ve daha kişiselleştirilmiş bir deneyim elde edebilirler.

Ancak, unutulmaması gereken bir nokta, ChatGPT’nin sınırlamalarının olduğudur. Model, sadece mevcut verilere dayalı olarak çalışır ve zaman zaman hatalı veya yanlış yanıtlar verebilir. Bu nedenle, kullanıcıların elde ettikleri bilgileri doğrulamaları ve kritik düşünmeleri önemlidir.

Sonuç olarak, iOS ChatGPT, yapay zeka alanında son dönemlerin yıldızı konumunda olan bir uygulamadır. Türkiye’deki kullanıcılar, iOS platformunda bu uygulamayı kullanarak yapay zeka desteğiyle çeşitli konularda bilgi alabilir, öneriler alabilir ve sohbet edebilirler.

Uygulamanın en güncel sürümü ChatGPT-4 özelliklerinden faydalanmak istiyorsanız ücretli aboneliği satın almanız gerekiyor. Ücretli aboneliği satın almamanız halinde Eylül 2021 yılına kadar geliştirilen ve veri aktarımı sağlanan ChatGPT-3.5 sürümünü kullanabileceksiniz.

Uygulama, yapay zekadan güç alarak kullanıcılarına birçok avantaj sunuyor. Sağlanılan avantajlardan bazıları:

Hızlı Sonuçlar :

kullanıcının uzun arama sorguları veya reklamları analiz ederek doğrudan istediği sonuca ulaşmasını sağlayan bir özelliktir. Bu özellik sayesinde kullanıcılar, kısa ve spesifik bir arama sorgusuyla hedefledikleri sonuca hızlı bir şekilde ulaşabilirler.

Hızlı Sonuçlar, genellikle birden fazla veri kaynağını analiz ederek sonuçları derler. Bu veri kaynakları arasında web sayfaları, veritabanları, yapısal veriler, hizmet sağlayıcıları ve daha fazlası bulunabilir. Hızlı Sonuçlar, bu verileri hızlı bir şekilde tarar, analiz eder ve kullanıcının aradığı bilgiye doğrudan erişim sağlar.

Kişiye Özel Öneriler :

Kullanıcı alışkanlıklarının analiz edilmesiyle birlikte, yapay zeka tabanlı sistemler çeşitli konularda tavsiyelerde bulunabilir. Yiyecek-içecek, eğlence ve özel gün mesajları gibi konularda da bu tavsiyeler özelleştirilebilir.

Örneğin, bir kullanıcının yiyecek-içecek tercihleri ve alışkanlıkları analiz edildiğinde, yapay zeka sistemi o kullanıcıya uygun restoranları, yemek tariflerini veya sağlıklı beslenme önerilerini sunabilir. Kullanıcının geçmiş alışverişlerini veya tercihlerini değerlendirerek, belirli bir bölgedeki popüler restoranları veya kullanıcının beğenebileceği yeni yiyecek-içecek seçeneklerini önerebilir.

Eğlence konusunda ise, kullanıcının ilgi alanlarına ve geçmiş tercihlerine dayalı olarak yapay zeka, film, dizi, müzik veya oyun tavsiyelerinde bulunabilir. Örneğin, kullanıcının sevdiği türdeki filmleri analiz ederek, benzer tarzdaki yeni filmleri önerir veya kullanıcının izlediği dizilere göre diğer popüler dizileri sunar.

Özel gün mesajları da kullanıcının alışkanlıkları ve geçmiş davranışları temelinde özelleştirilebilir. Yapay zeka sistemleri, kullanıcının önemli tarihlerini ve özel günlerini hatırlayarak, özel mesajlar veya kutlama önerileri sunabilir. Örneğin, kullanıcının doğum günü yaklaştığında, yapay zeka sistemi kullanıcının ilgi alanlarına göre doğum günü hediyeleri veya etkinlik önerileri sunabilir.

Yaratıcılık :

Yapay zeka tabanlı sistemler, kullanıcıya yaratıcı görevlerde de yardımcı olabilir. Örneğin, bir kullanıcının arkadaşının doğum günü için hediye fikirleri aradığını düşünelim. Yapay zeka, kullanıcının arkadaşının ilgi alanlarını, geçmiş alışveriş tercihlerini veya diğer bilgileri analiz ederek, hediye önerileri sunabilir. Bu öneriler, kullanıcının arkadaşının ilgi duyabileceği kitaplar, müzikler, giyim eşyaları veya deneyimler gibi çeşitli seçenekler olabilir.

Profesyonel Analiz :

Yapay zeka tabanlı sistemler, iş dünyasında profesyonel görevlerde de etkin bir şekilde rol alabilir. Örneğin, bir iş dosyasını analiz etmek ve geri bildirimde bulunmak gibi bir görevi üstlenebilirler. Bu durumda, yapay zeka sistemleri, belgenin içeriğini ve yapısını analiz ederek, yazım hatalarını bulabilir, mantıksal tutarsızlıkları tespit edebilir ve genel bir değerlendirme veya öneriler sunabilir. Bu, kullanıcının iş dosyasını daha etkili ve profesyonel bir şekilde düzenlemesine yardımcı olabilir.

Raporların özetlenmesi konusunda da yapay zeka sistemleri etkin bir rol oynayabilir. Bir kullanıcının uzun bir raporu özetlemesi gerektiğinde, yapay zeka sistemleri, belgenin ana noktalarını, önemli bilgileri veya sonuçları belirleyebilir ve bunları kısa ve öz bir şekilde sunabilir. Bu, kullanıcının raporu hızlıca anlamasını ve gerekirse detaylarına daha sonra dönmek üzere bir özetle çalışmasını sağlayabilir.

Kişisel Öğrenim Planı :

Kullanıcının alışkanlıkları ve ilgi alanları dikkate alınarak, yapay zeka tabanlı sistemler yeni bir dil, bilimsel alan veya enstrüman gibi bir konu için öğrenim planı oluşturabilir.

Örneğin, bir kullanıcının İspanyolca öğrenmek istediğini düşünelim. Yapay zeka sistemi, kullanıcının mevcut dil becerilerini, öğrenme hızını ve ilgi seviyesini analiz edebilir. Buna ek olarak, kullanıcının boş zamanlarını veya uygun öğrenme sürelerini değerlendirebilir. Bu bilgilere dayanarak, yapay zeka sistemi kişiye özel bir öğrenim planı oluşturabilir. Bu plan, dilbilgisi kurallarını, kelime dağarcığını, dinleme veya konuşma pratiği gibi farklı öğrenme bileşenlerini içerebilir. Ayrıca, kullanıcının ilgi duyabileceği konulara veya etkileşimli uygulamalara da odaklanılabilir.

ChatGPT İos kullanıcılarından sonra Android kullanıcılarına ne zaman gelecek

iOS ChatGPT uygulamasının yayınlanmasının ardından, Android kullanıcıları da benzer bir deneyim yaşamak için Android platformuna yönelik bir uygulama bekliyor. Yapay zeka tabanlı bir sohbet uygulamasının Android platformunda da sunulması, daha geniş bir kullanıcı kitlesinin bu teknolojiden faydalanabilmesini sağlayacak.

Android platformunun popülerliği ve geniş kullanıcı tabanı, uygulamanın Google Play Store’a gelmesinin önemli olduğunu gösteriyor. Android kullanıcıları, mobil cihazları üzerinden ChatGPT ile sohbet edebilme, bilgi alabilme ve yardım alabilme imkanına sahip olacaklar.

Uygulamanın Android platformuna gelmesiyle, Android kullanıcıları da yapay zeka tabanlı bir asistanla etkileşime geçebilecekler. Bu, kullanıcılara 7/24 hizmet sunma, farklı konularla ilgili soruları yanıtlama ve genel sohbet deneyimi yaşama imkanı sağlayacak.

Yapay zeka teknolojileri, kullanıcılara bir dizi avantaj sunabilir. Örneğin, sorulara hızlı ve doğru yanıtlar verebilir, kullanıcının ihtiyaçlarına uygun önerilerde bulunabilir ve bilgi arama sürecini kolaylaştırabilir. Ayrıca, yapay zeka tabanlı asistanlar zamanla kullanıcıların tercihlerini ve alışkanlıklarını öğrenerek daha kişiselleştirilmiş bir deneyim sunabilir.

Sonuç olarak, iOS ChatGPT uygulamasının başarısı ve kullanıcı talepleri göz önüne alındığında, uygulamanın Android platformuna gelmesi bekleniyor. Bu, Android kullanıcılarının da yapay zeka tabanlı bir asistanla etkileşim kurabilme imkanına sahip olacakları anlamına geliyor.

Peki siz iOS ChatGPT uygulaması hakkında ne düşünüyorsunuz?

ChatGPT IOS uygulamasına bu link üzerinden ulaşabilirsiniz.

WhatsApp’a 4 Farklı Cihaza Kadar Oturum Açma Özelliği

WhatsApp’ın 4 cihaza kadar oturum açma özelliği, kullanıcıların daha esnek bir şekilde hesaplarını yönetmelerine olanak tanırken, güvenlik ve gizlilik konularında da dikkatli bir yaklaşım sergileniyor.

WhatsApp’ın geçtiğimiz haftalarda ortaya çıkan bir haberde, 4 cihaza kadar oturum açma özelliğinin tam cihazlar için kullanıma sunulduğu belirtiliyor. Bu yeni özellik, kullanıcıların aynı WhatsApp hesabını aynı anda 4 farklı akıllı telefona bağlamasına olanak sağlıyor.

Bu özellik öncelikle tek bir cihazda kullanılabilen WhatsApp hesaplarının çoklu cihazlara entegrasyonunu sağlamak amacıyla geliştirilmiştir. Artık kullanıcılar, ana cihazları dışında farklı cihazlardan da aynı hesaba erişebilirler. Bu, birden fazla cihaz kullanan veya iş ve kişisel hesaplarını ayrı cihazlarda yönetmek isteyen kullanıcılar için oldukça kullanışlı bir özellik olabilir.

WhatsApp’ın bu özelliği sunarken kullanıcı güvenliği ve gizliliği konusunda da önlemler aldığı biliniyor. Örneğin, her cihazın bağlantısı, mesajları end-to-end şifrelemeyle korunan ana cihaz üzerinden yönetilir. Bu sayede, kullanıcıların mesajları güvende kalır ve diğer cihazlarda biletileri okuyabilmesi için ana cihazın çevrimiçi olması gerekmez.

WhatsApp’ın 4 cihaza kadar oturum açma özelliği, kullanıcıların daha esnek bir şekilde hesaplarını yönetmelerine olanak tanırken, güvenlik ve gizlilik konularında da dikkatli bir yaklaşım sergileniyor. Bu özellikle ilgili daha fazla ayrıntı ve kullanım talimatları için WhatsApp’ın resmi web sitesi veya güncel haberlerini takip etmeniz önerilir.

Bu özellik öncelikle Android beta sürümünde test edildi ve şimdi hem Android hem de iPhone kullanıcıları için kullanılabilir hale getirildi.

Bu özellik sayesinde, kullanıcılar artık aynı WhatsApp hesabını birden fazla cihazda kullanabilirler. Önceki sürümlerde, WhatsApp hesabı yalnızca tek bir cihaza bağlı olabilirdi ve diğer cihazlar sadece bağlantıyı yansıtma veya bildirimleri almak için kullanılabilirdi. Ancak bu yeni özellikle, kullanıcılar aynı anda 4 farklı akıllı telefonda aynı hesaba erişebilir, mesajlaşma, dosya paylaşımı ve diğer özelliklerden faydalanabilir.

WhatsApp’ın bu yeni özelliği, kullanıcıların hesaplarını daha esnek bir şekilde yönetmelerini sağlayarak kullanıcı deneyimini iyileştirirken, güvenlik ve gizlilik önlemlerine de önem vermektedir. Bu özelliği kullanmak için, WhatsApp uygulamasını güncellediğinizden emin olmanız ve hesap ayarlarında yeni özellikleri etkinleştirmeniz gerekmektedir.

Bir WhatsApp hesabı, artık birbirinden bağımsız olarak 4 akıllı telefonda da kullanılabilecek!

Mark Zuckerberg, 4 farklı cihaza kadar oturum açma izni veren özelliğin kullanıma sunulduğunu Facebook ve Instagram üzerinden duyurdu. Zuckerberg, “Bugünden itibaren aynı WhatsApp hesabına en fazla dört telefonda giriş yapabilirsiniz” açıklamasında bulundu.

Şimdiye kadar kullanıcılar, bir WhatsApp hesabını yalnızca tek bir cihazda kullanabiliyordu. Bu yeni özellikle beraber artık bir WhatsApp hesabı, 4 akıllı telefonda eş zamanlı ve birbirlerinden bağımsız olarak kullanılabilecek. Eklenen yeni cihazlar, otomatik olarak senkron edilecek ve böylelikle kullanıcı, hiçbir mesajı kaçırmamış olacak.

Peki yeni özellik nasıl kullanılacak?

  • Adım #1: İkinci cihaza WhatsApp’ı yükleyin ve giriş ekranına gelin.
  • Adım #2: “Bir cihazı bağla” seçeneğine dokunun.
  • Adım #3: Ana cihaza gidin ve “Bağlı Cihazlar” menüsüne ulaşın. 
  • Adım #4: Ana cihazda “Cihaz bağla” seçeneğine dokunun.
  • Adım #5: İkinci cihazda görünen QR kodu ana cihazda okutun.

WhatsApp’ın yeni özelliği sayesinde kullanıcılar, aynı hesabı üçüncü ve dördüncü telefonlarına da bağlayabilecekler. Bu, kullanıcıların daha fazla esneklik sağlar ve birden fazla cihazda aynı WhatsApp hesabını kullanabilmelerine olanak tanır.

Kullanıcılar, aynı işlemleri tekrarlayarak üçüncü ve dördüncü telefonlarını da WhatsApp hesaplarına bağlayabilirler.